FUAT YALÇIN'ın BLOG'una HOŞGELDİNİZ

Bu blogda satış ve pazarlama üzerine yazılar bulacaksınız. Yorumlarınızı bekliyorum.

Diğer bloglarımı da ziyaret ederseniz sevinirim.

Sunday, November 26, 2006

BUGÜN PAZAR, ŞİİR GÜNÜ OLSUN

Baudler , "ekmeksiz bir gün geçirebilirsiniz ama şiirsiz bir gün asla!" der. Hayatınız çok yoğun hep koşuşturuyorsunuz. Şöyle bir nelere vakit harcadığınızı inceleseniz bakalım neler göreceksiniz. Aklınıza hiç şiir okumak gelir mi? Her gün değil ama hiç olmazsa işten, maçtan, Tv'den, gazeteden bir an için alın kendinizi ve girin şiir dünyasına hiç olmazsa bir kaç saniye.
Lise sıralarındaki açıklamalı şiir hatıralarınızı bir yana koyun ve yeni bir dünyaya gidin , belki de var olduğunu bildiğiniz ama farkında olmadığınız.

Buyurun:

SENLİ
Yaprakları dökülünce ağaç
Kuşyuvasını saklayamadı

Seni okşarken elim
Ağustos sularında sürükleniyor

Bir gelincik tanık
Sayısız papatyanın beyazlığına

Arif Damar

Thursday, November 23, 2006

PAZARLAMA 2.0

22 kasım günü Hilton Convention Center'da MMI tarafından düzenlenen Etkileşimli Pazarlama zirvesine katıldım. "Etkileşimli " İnteraktif karşığı olarak kullanılıyor. Toplantı sırasında yetkin konuşmacılar birçok konuda katılanları aydınlattılar. Ben en çok Alemşah beyin sunumundan etkilendim. İnteraktif dünyada neler oluyor sorusuna çok geniş bir yelpazede yanıt verdi Belki anlatamadağı( sunuma sığdıramadığı) daha çok şey vardı. Gelecekte neler olabileceğinin de ipuçları vardı sunumda.
İnteraktif dünya sanırım geleceği şekillendirecek.
Aşağıda Selçuk Tuzcuoğlu Dostumun yorumları var , fikirlerine tümüyle katılıyorum eline sağlık Selçuk.

Quote
Öncelikle başarıyla tamamlanan Pazarlama 2.0 zirvesi sebebiyle emeği geçen herkese yürekten teşekkürler.
Dün bu camia içersinde bulunmaktan gurur duydum.
Tam kadro olarak orada bulunmamız, kitapçıklarımızın yetiştirilmesi ve dağıtılması, yemek organizasyonunun başarısı, elektronik sistemlerinde hiçbir "murphy kazası" yaşanmaması bence önemle vurgulanması gereken güzelliklerdi.
Organizasyonumuz başarıyla tamamlanmış olsa da bazı ufak tefek konulardaki gözlemlerimi paylaşmak istiyorum.
Amacım eleştirmek değil, gelecek organizasyonlarımızı mükemmelleştirmek...
1. Programdaki sarkma sonlarda katılımın azalmasına yol açtığı için gelecek seminerlerimizde başlangıç ve bitiş zamanlarına daha fazla uymaya çalışsak iyi olur.
2. İsimliklerde isimlerimiz için bence oldukça küçük bir yazı karakteri seçilmiş. Fazla yaklaşmadan okunmuyordu. Bence uzaktan seçilebilecek kadar büyük yazılsa iyi olur.
3. Kanımca MMI' ın kuruluşu ve amaçları, bu zirvenin MMI için de bir ilk olduğu; moderatörler tarafından bir az daha vurgulanabilirdi. Hatta Özgü' nün tespitine göre kitapçığı seminer katılımcılarını tanıtan bir broşür olarak algılayanlar da olmuş.
4.Kendi şahsıma Alemşah Öztürk' ün sunumunu çok bilgilendirici, Bülent Boytorun' un sunumunu çok aydınlatıcı, Fatoş Karahasan' ın sunumunu ise içerik olarak olarak ilginç fakat sunum tekniği açısından fazlasıyla akademik buldum. "Vaka analizleri" yararlı oldu ama, "Ustalarla 10 soru/cevap" biraz güme gitti gibi geldi bana.
5. Yarışmaların ve ödül törenlerinin titizlikle yapıldığında organizasyonlara prestij kattığına inanıyorum. Hürriyet sponsorluğuna rağmen Kariyer.net' in ödüllendirilmesi prestij kazandıran bir jestti. Bu sebeple toplantılarımızda konuştuğumuz "yılın markası, ürünü, hizmeti, medyası, pazarlama yöneticisi, CEOsu gibi yarışmalarımızı da yavaş yavaş planlamamızda yarar var diye düşünüyorum.

Tekrar ellerinize sağlık.
Daha nice başarılı organizasyonlarda birlikte olmak dileğiyle...
Selçuk
Unquote

Monday, November 20, 2006

Yine kasım

20 kasım Sigarayı bırakma günü. Kendine iyi bakmak isteyen dostlarım. Bu sorunu çözmüş olmanızı diliyorum.
24 kasım Öğretmenler günü. Hangi öğretmenimi ansam ki? Hepsi bir şeyler katmıştır bana mutlaka. Kimi öğrettiklieriyle, bilgileriyle, kimi de bilgelikle ve insani büyüklükle.
Sevgili okullarım, sevgili öğretmenlerim ben değerinizi biliyorum.

KASIM AYI

Kasım ayı hüzünlüdür. Eski İstanbul kasımları iyice soğuk olurdu. Ama şimdi sanki eski ekim gibi yapraklar kızarmış düşmeden önce, sonra düşerken sararmış. 10 kasım eskisi gibi anılmıyor . Ama o'nu anmak isteyen nasıl anacağını biliyor. Bu yıl bir kayıp daha oldu, eski anıları deşerken. Hakkında ne söylenirse söylensin, bir birlikteliğin oluşmasını engellese de , iktidarda çok başarılı olamasa da , Avrupayı ıskalamakla suçlansa da bir yaz günü mavi gömleği ile seslenirken, oy hakkı olmamamın ezikliğini içine atarak Taksim meydanında on binlerin içinden kafasını kaldırıp ona bakan gencin anılarını bir kez daha hatırlaması yine bu kasım ayına düştü. "Umudumuzu " unutmamak dileğiyle.